Saç ekimiyle ilgilenen hastalardan en sık duyduğum soru şudur:
“Kaç greft gerekecek?”
Cevabım ise her zaman aynıdır: Belirleyici olan greft sayısı değil, saç çizgisi tasarımıdır.
Klinik pratiğimde, nihai estetik sonucun %70’e varan kısmının, ameliyat başlamadan önce yapılan saç çizgisi planlamasıyla belirlendiğini net olarak gözlemliyorum. Bu gerçek, doğal ve uzun ömürlü sonuçları yapay görünen ekimlerden ayıran temel unsurdur.
Saç ekimi seri bir teknik işlem değildir. Yüz estetiğini doğrudan etkileyen rekonstrüktif bir cerrahidir.
Saç çizgisi:
Yüzü çerçeveler
Yaş algısını belirler
Sonucun doğal mı yoksa “yapılmış” mı görüneceğine karar verir
Greftlerin mükemmel tutması bile, yanlış tasarlanmış bir saç çizgisini telafi edemez.
Günlük hayatta kimse greft saymaz.
İnsanlar içgüdüsel olarak şunlara bakar:
Saçın nereden başladığına
Cilt–saç geçişinin yumuşaklığına
Saç çizgisinin yüzle uyumuna
Bu nedenle saç çizgisi hataları hemen fark edilirken, doğru tasarım görünmez olur.
Saç çizgisi hastanın yaşına uygun olmalı ve gelecekteki saç kaybı mutlaka hesaba katılmalıdır. Çok aşağıda planlanan bir saç çizgisi kısa vadede cazip görünse de, uzun vadede yapay bir görüntü oluşturur.
Doğada tamamen düz saç çizgisi yoktur. Doğal bir saç çizgisi; küçük asimetriler ve mikro düzensizlikler içerir. Bunların cerrahi olarak doğru şekilde oluşturulması gerekir.
Saç çizgisi bir “duvar” değil, bir geçiş alanıdır. Yoğunluk kademeli olarak artırılmalı ve ön hatta ağırlıklı olarak tekli greftler kullanılmalıdır.
Saçlar, doğal çıkış yönlerini taklit eden hassas açılarla ekilmelidir. Yanlış açılandırma, yapay görünüm ve şekillendirme sorunlarına yol açar.
Her yüz benzersizdir. Saç çizgisi tasarımı; alın genişliği, temporal bölgeler, kafa yapısı ve etnik özellikler dikkate alınarak yapılmalıdır. Bu düzeyde analiz, ancak cerrahın birebir müdahalesiyle mümkündür.
Greftler ekildikten sonra:
Kolayca geri alınamaz
Donör alan kalıcı olarak azalır
Düzeltme seçenekleri sınırlı hale gelir
Doğru tasarlanmış bir saç çizgisi tüm ekimi yukarı taşır. Yanlış tasarım ise başarısızlığı tanımlar.
Hair mill klinikler hız ve standartlaşma üzerine kuruludur. Saç çizgisi tasarımı çoğu zaman devredilir, aceleye getirilir veya şablonlarla yapılır. Sonuç genellikle doğallıktan uzaktır.
Cerrah odaklı kliniklerde saç çizgisi tasarımı, hekimin bizzat üstlendiği medikal ve estetik bir sorumluluktur. Tüm dikkat tek bir hastaya verilir.
Yüksek greft sayısı kötü bir tasarımı asla telafi edemez. Daha az greftle yapılan ama doğru planlanmış ekimlerin, aşırı yoğun işlemlerden çok daha doğal göründüğünü defalarca gördüm.
Saç çizgisi hasta ile birlikte yaşlanmalıdır. Doğru planlama; ilerleyici saç kaybını, donör alan sınırlarını ve yüzün yaşlanmasını dikkate alır. Amaç, ileride düzeltme ihtiyacını ortadan kaldırmaktır.
Saç ekimi greft sayısıyla değil, toplumun algısıyla değerlendirilir.
Ve toplum ilk olarak saç çizgisine bakar.
Bu nedenle saç çizgisi tasarımı, saç ekimi sonucunun %70’ini tek başına belirleyebilir.
Saç ekimi bir sayı işi değildir.
Cerrahi tasarım işidir.